Follow Us @bedelencu

10 Ekim 2016 Pazartesi

Milli Eğitim mi ? Mutsuz Eğitim mi?


Eğitim zihnin geliştirilmesi ve geniş düşünebilme pratiğidir. Milli eğitim ise genel manada toplumun geneline verilen standart amaçları olan milli birlik ve beraberliği oluşturmak için yapılan kurumsal, toplumsal, teorik  ve pratik eylemlerdir.

 Eleştirel bir mantıkla bakınca Milli eğitim kamu yararı adına bireylerin gizil güçlerinin yok edilmesi Yada yok sayılmasıdır. Günümüz Eğitim sistemi öğrencilerin düşünme, sorgulama, eleştirme, okuma gibi yetileri kazanmasını sağlayacağı yerde insani entelektüel derinlikli metodu yok etmektedir.

Modern dünya düzeninde bilgi ve teknoloji çağının etkisiyle de eğitim kişinin hayatının her alanını kapsamaktadır. Doğduğu andan itibaren insanoğlu gözlerini bir aile içinde açar. ilk eğitim alacağı yer ailesidir. Ailesinin sosyal, ekonomik, kültürel sermayesi o çocuğun ilerde yaşayacağı hayat düzeyi hakkında ipuçları verir.

 Bu anlamda modern toplum insanı kazanılmış statü elde etmek, geçimini sağlamak için eğitime öncelik vermekte güncel bir tabirle yarış atı niteliğinde koşmaktadır.

Eğitim neydi? İnsanın kendi varoluşunu ortaya çıkarma serüveni ve bunun sonucunda mutluluk elde etme rüyasıydı.  Bu serüven sürecinde günümüz modern dünyasında birçok kurum aracılığıyla bireylerin bu ihtiyaçlarını gidermek ve daha eğitimli, mutlu bireyler ve toplum oluşturmak için çaba sarf edilmektedir.


Türkiye eğitim sistemi dinamik bir yapıdadır. Bu Dinamiklik eğitim çalışmalarında fay hattı etkisi yaratmakta her yeni değişimle eğitim sistemi alt üst olmaktadır. Bu durum gelişimini tamamlamamış fay hatları ile dolu genç oluşumlu bir coğrafyayı andırmaktadır. Bu anlamda karşılaştırma yapılırsa Avrupa ülkeleri eğitime bağlı sistemsel disiplinini tamamlamış sarsıcı olmayan güncelleştirmelerle eğitim öğretimine devam etmekte iken,Türkiye de ise Her yıl eğitim siteminde köklü değişimler yapılmakta binlerce çocuk genç bu yapılan değişimin kurbanı olmaktadırlar. temel eğitim de devlet okullarının fiziki koşullarının yetersizliği, her sıraya üç çocuğun sıkıştırılması daha bir çok sorun eğitim kalitesinin yetersizliğini anlamada belirtilen küçük bir nüanstır.

Orta öğretim döneminden geçip, Üniversiteye istediği bir bölümü tercih edip o bölüme aranılan özelliklere sahip olarak giren genç ler birkaç yıl sonra kabus görmüş gibi kendi alanlarına yabancılaşmış, merakları yok olmuş, hevesleri bitmiş bir yığına dönüşmektedirler.

Bu çerçeveden bakınca üniversite eğitimi almış bir genci üniversiteyi bitirince kpss denen temeli kırtasiyeciliğe dayanan üreticiliği, yaratıcılığı, mutluluğu yerle yeksan eden kişileri bunalıma sürükleyen bir kısır döngü tabiri caizse depresyon sınavı oluşturulmuş kpss ye alternatif olacak başka bir sitem de bulunamamıştır. 

 Bu durum Üniversite eğitimi alan öğrencileri hayal kırklığına uğratmış. Eğitim veren üniversite hocaları ise tek çıkış yolu olarak kpss sınavına girme yolunu göstermişlerdir.  Bu durum binlerce gencin en üretken yıllarını kpss yi kazanırım düşüncesiyle öğrenilmiş çaresizliğe sürüklemiş. Belli bir yaş dönemine gelmesine rağmen ekonomik özgürlüğünü kazanamamış mutsuz yığınlara dönüştürmüştür.

Doğduğu andan itibaren milli eğitim ağının içinde kendini bulan birey varoluşunun bilinçlenme ve farkına varma aşaması olan gençlik yıllarında yaşadığı ülke eğitim sisteminin siyasi düşünceyle paralel gittiğini fark edince ilk hayal kırıklığını o anda görür ve içinde ki öğrenme şevki kırılmaya başlar.

Bu durum milli eğitim kurumlarında sürekli değişim ve dönüşümlere neden olmuş, her gelen siyasi oluşum kendi ideolojisi ve ruhunu eğitim kurumuna vermeye çalışmıştır. Bu da eğitim sistemini kargaşalı kafası karışık, bilim, düşünce üretmekten yoksun nesiller oluşturmuştur.

 Sevdiği mesleği değil de iş bulacağı mesleği seçmeye çalışan genç birey o andan itibaren toplumun sağlıksız bir elamanına dönüşmüştür.

 Bu minvalde  söyle denilebilir; eğitim bireysel anlamda kişilerin kendini bir heykel tıraş sabrıyla yontması dır.  Eğitim, kendi bakış açınızı ve yaratıcılığınızı geliştirip mutlu olma çabasıdır.

Eğitim, bireylerin Fazlalıklarını atıp medeniyet basamağına adım atmasıdır. Eğitim, salt nicelik değildir Sınav geçme puanına endeksli Eğitim üreticiliği ve enerjiyi yok eder. Eğitim, niteliği geliştirme varoluşunu, doğuştan getirdiği yeteneğini ortaya çıkarmaya yardımcı bir mekanizmadır.

Yoksa eğitim kişileri zorunluluğa, bunalıma sürükleyen mutsuz eden çetrefilli bir sürece dönüşürse buna eğitim denmez hamallık, tutsaklık denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder