Follow Us @bedelencu

18 Mart 2019 Pazartesi

Müslüman Toplumların Çürümüşlüğü Ve İslamofobi Stigması


İslamofobi Kelimesinin tarihsel bir arka planı olmakla birlikte, günümüzde çok fazla kullanılmasına neden olan olay; El-Kaide terör örgütü tarafından yapılan 11 Eylül 2001 saldırılarıdır. Bu olay sonrasında siyasi ve sosyal alanlara yansımış olan İslamofobi, ‘’İslam korkusu’’ İslam düşmanlığı, nefreti gibi kelimelerin karşılığında kullanılmaya başlanmıştır. "  İslami terör yaftası ile ‘’İslam dininden nefret edenlerin, nefretlerine kılıf bulunmuş,’’ çoğu Avrupa ve Amerika da bazı kesimlerce kanıksanmış bir terimdir.

Stigma ise’’ Damgalama, sosyal damgalanma, dışlama, ötekileştirme, aşağılama, suçlama, kurban etme, gözden düşürme, itibar kaybettirme, hor görme,’’ gibi anlamlara karşılık gelen, normal dışılığı ifade eden sosyolojik ve psikiyatrik bir kavramdır. Bir nevi fişlemenin İngilizcesidir de denilebilir.

Bu fobiyi, İslam fobisini en başat müsebbipleri kendilerini Müslüman olarak tanımlayan terör örgütleri ve onların yılmaz destekçileridir. Müslüman ve İslam adını kafasına göre kullanan öldürmeye ve nefrete endekslenmiş, cihat kelimesini yaptıkları terörizme kılıf olarak kullanıp, meşrulaştırmaya çabalayan teröristlerdir.

Yine dini siyasallaştırıp, nefretlerine, kendilerince yorumladıkları dine motivasyon aracı olarak kullanan bir çok terör örgütü ve bu terör örgütlerini destekleyen çok sayıda ülke vardır. Örneğin; Boko haram, Işıd, El kaide, Taliban vb. gibi örgütler ve bu örgütler, destekleyen ülkeler, İslam ve Müslümanlar adına ülkelerini yönetip, İslam adına şiddet uygulayıp, vahşetlerine referans olarak ta hadis ve Kuran’dan Ayetleri tefsir ediyorlar.

Allahu- Akbar deyip, canice kafa kesip, akla hayale gelmeyecek ölüm yöntemleri ile canavarca insanları öldürmeleri, kadınlara ve çocuklara din adına, insanlık dışı, sapıkça muamelede bulunmaları, İslam korkusu ve nefretini arttırmıştır doğal olarak.

Müslüman Toplumların,  bu ve benzeri sorunlar yaşaması; Batı-Avrupa menşeli midir? Yoksa Kusur Müslümanlarda mıdır? Düşünmek gerek. Lakin bu kadar insan bir şeyden korkup çekiniyorsa, şapkayı çıkarıp özeleştiri yapılmalıdır.

 

Bu anlamda, Hıristiyan Hitlerin Yahudi soykırımını yaparken Alman halkının korkudan yâda isteyerek destek verdiklerini okumuşsunuzdur. Neden bu büyük vahşet üzerinden ‘’Hıristiyan terörü’’ ‘’Alman terörü’’ gibi yaftalar, stigmalar oluşmadı?

 

Bu olaya günümüzden bakınca Alman devleti ve halkı bu büyük soykırım karşısında özürler dilemiş, kendisini geliştirmiş, ekonomik, sosyal ve insani anlamda büyük devrimler yapıp çok kültürlü bir yaşama imza atmıştır.

Milyonlarca Müslüman Türkiye vatandaşının; Hıristiyan ülkelerinde, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaşaması bu durumun örneğidir.


Müslüman coğrafyasına baktığımız zaman zulümler, vahşetler, ilkellikler aynı hızla devam etmekte ve yapılan zulümler bir takım çevrelerce kışkırtılıp çoğaltılmak ta ve haklı bulunmaktadır.

 

İstediğiniz kadar İslam sevgi, şefkat, merhamet, eşitlik ve adalet dini deyin pratik yaşamda bunun örnekleri yoksa bu durumun gerçekliğine hiç kimseyi ikna edemezsiniz. Sayın samimi Müslümanlar, Müslüman aydını olmaya soyunmuş zatı muhteremler, Hamasete, slogana gerek yok. Gayet soğukkanlı bir şekilde bu durumun öz eleştirilisini yapın, daha sonra suçlayın batıyı, Avrupa’yı, Amerika’yı.


İnsanların kin ve öfke ile yetiştirildiği, tek tipçi yaşamın övüldüğü, çok dilli, çok dinli, çok kültürlü yaşamın istenmediği ve hatta düşman görüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Tekçiliği tekelciliği öven bunun aksini düşünenleri terörist ilan edenlerin; Avrupa, Amerika ülkelerinde Müslümanlara karşı yürütülen ötekileme, dışlama, istememe, aynı mantalitenin tezahürüdür. Mazeret, mağduriyet üretmeden önce bu durumun öz eleştirisini yapın.

 

IŞİT vb terör örgütleri sahneye sunularak, dünyaya işte İslam budur diyenler kimdir? Bilemiyoruz. Çünkü teslim olan IŞİT canilerinin tek başına iken birer zavallı, yobaz, cahil, ilkel kişiler olduğunu ekranlardan gördük. Örgütlü hallerinde ise Hilafet devleti kurmayı düşünen,  tehlikeli bir çoğunluk olduklarına tanık olduk. Bu zavallı ama nefret dolu, cahil insanları İslam adına Ortadoğu sahnesine itenler kimlerdir?


Çekin! Elinizi İslam dininin üzerinden. Gelişmiş, medeni, çağdaş, rasyonel, ilkeli bir Ortadoğu için, dini siyasetten ve vahşi terör örgütlerinden kurtarın. O zaman mutlu ufuklara gebe olur, Müslüman çoğunluğun yaşadığı coğrafya.


Müreffeh, özgür olan,  baskıcı, zalim olmayan bir coğrafyada, yani kendi ülkelerinde, Ortadoğu ülkesi insanları, değer görüp, özgür olup, rahat ederlerse, Avrupa ya gitmezler. Gitseler dahi hor görülmezler, küçümsenmezlerdi. islamofobi gibi nefret söylemlerine, kötü bakışlara da maruz kalmazlardı.


İslam dini ve diğer herhangi bir dine inanmış samimi insanlar, İbadet etmekten başka amacı olmayanlar, camilerinde, kiliselerinde, mabetlerinde ibadet ederken, suçsuzca bombalanıp, silahlarla taranıp şehit edilmezlerdi.


Müslüman toplumu önce çürümüşlüğünün nedenlerini irdelersin, araştırın daha sonra tepki versin, Üzerine yaftalanan ‘’stigmaya -lekelemeye.’’  Önce kendi gördüğü lekelerinden arınarak vahşetlere tepki göstererek kurtulun ur ancak bu stigma’dan.


Hep denilir ya: terörün dini ve milliyeti yoktur. Fakat görüyoruz ki; terörün’ de teröristinde dini de milliyeti de varmış. Lakin terör ve teröristin kötülüğü yüzünden, bir dini inanç veya bir millet toptan terörist ilan edilip küçük düşürülemez. Tıpkı Hıristiyan, İskoç-yalı teröristin yaptığı caniliğin tüm Hıristiyanlara ve o ırka mal edilmeyeceği gibi.


Kaynak: İslamofobi nedir, nedenleri nelerdir | İslamofobi nasıl ortaya çıktı

9 yorum:

  1. Elinize dilinize sağlık.
    Akıl en iyi gözlüktür. Akıl ile bakan doğruyu görür.

    YanıtlaSil
  2. "İslam kelimesinin kökeni ₺BARIŞ,dirlik
    ve esenlik olduğu halde..
    ALLAH sizden hoşnut olsun.

    YanıtlaSil
  3. "Bir gün peygamber zalimleri şikayet etmek için camiye gittiğinde onları en ön safta görmüş" diye yazmıştınız maalesef bu toplum böyle bir ahlaka sahip onun için çok zor.

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize ve yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Yürekten katılıyorum yazınıza . Hep hamaset yapıyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Hala bir ruh bunalımı geçiriyorsunuz Ortadoğu da ve dünyada olan biteni tam anlamiyla oturtamamışsınız kafanızda buda bilgi eksiğinizin sonucudur. İslam ülkelerinin rejim rütüelerini ve rejimlerin ayinlerini kurbanlarını çözmeden anlamanız imkansız.
    Bu arada Van sosyoloji bölümünü bitirdiğinde Van'daki toplumun sosyal ve siyasal kozmopolit yaşamlarına dönüt kactane makale yazdınız ? Van Gölüne akan kanalizasyon bokunun insan ve çevre döngüsüne olumlu ve olumsuz yönlerini sosyoloji boyutuyla araştırıp enine boyuna yazdınız mı??
    Yazınız tamamen alıntı birçok sözcük size ait değil kendi cümleleriniz ile yazın lütfen ???

    YanıtlaSil
  7. Ezberlenmiş,
    Ezberletilmiş bakış açılarını sorgulamadan, islam alemi bu içine düştüğü çıkmazdan kurtulması imkansız...
    Zira, Din, insanın insani davranışkarını, insana yakışır hale getirmesi gerekirken, görüyoruz ki din(!) mensuplarını insanlıktan çıkarıyor...
    Yeni, yeniden yeni bir bakış açısı şart. Yoksa, din aynı din...

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler.
    Yazınız Ortadoğu tipi riya ve çürümüşlüğü sosyoloji ve psikoloji açısından iyi anlatmış. Ancak böyle bir özeleştiri ve reform yetmez, bunu garanti eden evrensel demokratik HUKUK standartlarinin da bilinç düzeyine çıkarılarak yerleşmesi gerekir. Ki yeniden Amerika'yi keşfe gerek yok, bunun yolu da bizdeki bir din gibi algılanan laikcilik değil ama evrensel anlamdaki demokratik laikliktir.
    Özetle, sivrisinekler ile uğraşmaktan bataklığı kurutma anlamına gelen standartlar safhasına geçilmesi esas olmalıdır.
    Tekrar işin iyiniyet boyutu için teşekkürler...

    YanıtlaSil