Follow Us @bedelencu

2 Ekim 2016 Pazar

Gördüklerimiz İllüzyon Olabilirimi (Büyük Ortadoğu Projesi )





Hayat algılardan ibarettir. Platonun mağara metaforunda belirttiği gibi, Yanılsama (İllüzyon)  aldatmaca olmayanı olmuş gibi gösterme yâda göstermek istediği gibi yansıtma.

Esas gerçeğin hareketli güncel gündemlerle tozlandırılması tarihsel arka planın düşünülmeden olayların toplumun doğal sürecinden oluştuğu imajı verilmesi.

 Zira Kuran ı kerimde yüce yaratıcının arş ve kürsi sisinden bahsedilir.  Kainatın en üst makamında levhi mahfuz denen bir kitabın bulunduğu ve bu kitapta kıyamete kadar ve kıyamet sonrası gerçekleşmiş olan tüm olay ve olguların ayrıntılı şekilde kayıt edildiği levhi mahfuz denen bir kitabın varlığına vurgu yapılır.


Bu kitapta Dünya hayatı anlatırlarken olaylardan yaşanmış ve bitmiş gibi bahsedilir. Yüce yaratıcı kutsal kitabı Kuran da zamandan ve mekandan münezzeh olarak tanıtır kendini biz insanlara. Yüce kitaba göre; bizler her şeyin olup bittiği bir âlemin yeryüzündeki tezahürleriyiz.

Bu doğrultuda konuyu dağıtmadan bizim içinde bulunduğumuz coğrafya başta olmak üzere dünya siyasi gündemindeki algılar ve kendi algılarımız üzerinden devam edelim. Şöyle dense sanırım ağır kaçmaz.
Birileri yüce yaratıcıdan rol çalmış gibi dünya gündemindeki bazı olaylar yüz yıllar öncesinden tasarlanmış ve bu tasarı için düğmeye basılmış planlanan o hedefe ulaşmak için tüm güçleriyle çalışıyorlar.

Hedef nedir şu an sancılarını binlerce insanın çektiği bedelini hayatlarıyla tarihsel, kültürel mekanlarının yerle bir edilmesi ile ödemek zorunda kaldıkları BOP.

Nedenleri ise toplumsal hafızamızda güncel dünyamızda sıklıkla bahsedilen dış güçler kötüdür seremonisi. Dış güçler böyle kötü ise neden onlardan vazgeçemiyorsunuz? Diye bir soru iyi durur kanaatindeyim.

Bu anlamada dış güçler hikayesi tarihi hafızamızı yokladığımızda Birinci Dünya savaşından itibaren söylene söylene bitirilemeyen bir söylem. Müttefik devletler Sevr anlaşması ile Orta doğu başta olmak üzere bölgede Kürdistan isimli bir devlet kurulmasını önermişler. Bu fikre Türkiye, ırak, İran Suriye karşı çıkmışlardır.

 Bir parantez açarak Şunu sormak istiyorum çıkarına uyduğu gibi davranan bazı yönetici, gazeteci düşün adamlarına; bu oluşumun tek sebebi dış güçler midir? O bölgede yaşayan halkın bu anlamda hiç talebi yok mudur?

 Tarihi zamanların tozlu raflarını kurcaladığımız zaman birçok toplumsal hareketin gerçekleştiğine tanık oluyoruz. Bu gerçeği kabul etmeden ve öz eleştiri yapmadan günah keçisi seçip adına dış güçler deyip onun üzerinden toplumun nabzını kontrol etmeye çalışmak ahlak imidir.

Her türlü ekonomik sosyal ve kültürel alışverişi devlet statüsünde dış güçler ile yapıp halkın karşısına çıkınca da başta Yahudilere yönelik olmak üzere, halkın sempatisini kazanmak için popülist (halk yardakçısı) bir söylem hamasi bir yaklaşımla dini öncelikleri temel alarak reklam yapar gibi ötekileştirici söylemler hangi ahlak anlayışında var.

O açıdan yapılan bu çarpıtmalar yanılsamalar imgelerin tümü bir amaca hizmet ettiği için mi böyle? Gizli mekanlarda yapılan anlaşmaların afişe olmaması için arkadan anlaştıkları mutabık oldukları konuları, önden ise toplumun değer yargılarına yakın durup o halkın sevgisini kazanmak ve taraftar toplamak için mi yapılan bu duruş, tavır algı yönetimi.

 Zira Dünyayı yöneten küresel güçler; sosyal bilimler alanında siyası, ekonomik alanda her türlü yönlendirme ve kışkırtmayı planlıyorlar. Dünya milletlerinin toplumsal hastalıklarını zaaflarını harita landırdıkları özel alanlarında.

 Büyük Orta doğu projesi bu anlamda yenidünya düzeni dedikleri oluşumun isimlendirilmiş halidir.  İllüzyonun asıl parçası odur. Nedir bu proje ABD tarafından tasarlanmış orta doğuya demokrasi getirme projesi, krallıklar ortadan kaldırılacak proje Orta doğu başta olmak üzere Fas'tan, Adriyatik’ten Afganistan, Pakistan, yemene, kuzey Afrika ya kadar uzanıyor. Bu yeni çizim (tasarım) diğer bir deyişle Özgürleştirme operasyonları.

Kısacası BOP kapsamında, Ortadoğu'da sınırlar değiştiriliyor, yeni özerk yapılar oluşturulmaya çalışılıyor. 

Bu anlamda BOP’ a şiddetle karşı çıkıp dış güçler lafzını ağzından düşürmeyip tetikte bir söylemle hareket eden siyasi gücü elde etmiş seçilmişlere şu söylenebilir; Emperyalist batı yada dış güçler 1920 lerde Kürdistan coğrafyası başta olmak üzere Müslüman coğrafyayı çeşitli mezhep, milliyet vb ayrılıklarla sınır çizgileri koyarak bölerken karşı çıkanları İngiliz ajanı dış güçlerin piyonu deyip damgalarken neden ses çıkarmadınız? Oysaki bir Kürt olan Selahattin eyyubi Kudüs ü fethetmeye giderken hiçbir etnik çıkar gözetmemişti.

Bu bağlamda küresel güçler başta olmak üzere (dış güçler ) ve onların bölgedeki yardımcıları (iç güçler) için bölgedeki zengin petrol yataklarının varlığı büyük öneme sahiptir. Bugün yaşadığımız çatışmaların gürültülerin ana nedenlerinden biride budur.

 Yüzyıllardır yapılmak istenen Orta doğu dizayn ının oluşturulma çalışmaları devam etmektedir. (ırak, Suriye, Libya, Afganistan savaşları bunun somut örnekleridir)

Bizler istediğimiz kadar milliyetçi, dinci, liberal, demokrat, solcu, sağcı, dinli, dinsiz, Kürt, Türk vs olalım yapılan yanlışlara tepki gösterelim yâda savunalım bu toplumsal hareketliliğin asıl sebebi birilerince oluşturulmuş ve bu proje sonlandırılmış

 Bizler ise yaşanan bu zamanın, uzamın figüran izleyicileriyiz. O Kürdistan kurulmuş. Bir arzı dünya mekanında sihirbazlar çetesinin ajandasında kayıtlı. Bizlerde sadece bu İllüzyon un kurbanlarıyız gördüğümüz yâda yaşadığımız bu toplumsal hareketliliğin ve dökülen kanın asıl âmâcıda o planlanmış sonuca ulaşma sancılarıdır.

Buradan şöyle bir algı oluşabilir Kürdistan kurulmasın mı tabii ki Kürdistan kurulsun ‘’desek te deme sekte o Kürdistan kurulmuş bu yeryüzü tanrılarının levhi mahfuzunda!’’

Sayıları milyonları geçen dört ülke topraklarında var olma mücadelesi veren bir halkın kendini yönetme hakkı olmalıdır.  BOP kapsamında çıkarılan iç savaş sonrası halkı tarafından linc edilerek öldürülen Bir siyasetçinin dediği gibi: ‘’Mezopotamya güneşinin altında neden Kürtlerinde bir ülkesi olmasın.’’

Fakat bu hak neden okyanus ötesindeki devletlerin gizli ajandalarının konusu olsun Ve Yaşadığımız coğrafya kan dehlizine dönüşsün. bunu  bölge halkları, yöneticileri kendi iç dinamikleriyle kan dökmeden uzlaşıyla halledemezler miydi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder