Follow Us @bedelencu

18 Kasım 2016 Cuma

Özgürlüğün Sınırları Ve Modern İnsan



Modern birey deyince ( inançlı modern insanda dahil) dar anlamda akıllara; eğitimli, çağdaş düşünen, farklı yaşayan, toplumla fazla ilişki kurmayan, her türlü yeniliğe açık ve saygı duyan. Bireysel yaşamayı seven hedonist kişiliğe sahip Haz düşkünü, beden hazzı ve doyumunu önemseyen, bencil günü yaşayan, bütün geleneksel değerlerinden arınmış, kendince medenileşmiş bir bedevi şekilleniyor hafızamda.

Modern yaşam biçimini içselleştirmiş kişilerin, Çoğunluğu şefkat, merhamet, vicdan gibi kavramları gündemlerine almadıkları gibi dini değerleri de önemsemezler.  Nede olsa bu dünyaya hayatlarını yaşamaya gelmişler bir daha da tekrarı olmayacak bu gelişin. Eski dönem yaşam biçimlerini ise primitif (ilkel)  çağ dışı bulan beğenmeyen küçümseyen kişiliktir modern insan.

Kısaca modern bireyler, dünyada bulunma sebeplerinin eğlence, haz ve sınırsız yaşam Özgürlüğü üzerine kurulu olduğunu düşündükleri için hayatlarını dolu dolu ve özgürce yaşamaktan yanadırlar. Modern ve özgür birey saygı duyarım cümlesini sık kullanarak kendini hümanist ve özgürlükçü olarak niteler. Modernliği tepki vermek değil de onaylamak olarak görür.

Nedeni ise o modern insan: bu tavırlarıyla özgürlükçü, kendi işine bakan yenilikçi biridir. olumlu ve özgürlükçü yaklaştığını var sayar, inançlı insanlara ise daha eleştirel bakan saygı duymakta zorlanan bir karışık kişiliğe sahip insandır bana göre modern birey.

Genel anlamda Bencil olan modern ve özgürlüğüne düşkün bireylerin özgürlük anlayışlarıda fazlasıyla hazcı diğer deyişle hedonisttir. örneğin eş-cinsel haklarını fazlasıyla gündeminde tutup yürüyüşler eylemler yapacak kadar cesur ve toplumcudurlar. İleri fikirli olmayı bedensel hazza indirgemişlerdir. Her şey onların bedenlerinin mutluluğu içindir. Dünya onların bedenleri etrafında döner. 

Oysaki modern, özgürleşmiş bireyler biraz düşünebilseler yaşanan tüm olayların beğenmedikleri eski ve ilkel zamanlarda da birçok örneği vardır. Eğer yaşadıkları modern lik yenilik ise eski çağlara bakınca bu yeni ve çağdaş durumlara rastlıyoruz. Örneğin, Sodom ve Gomora ve Lut kavmi bu durumun özetidir.

Bu perspektiften bakınca modernleşme ve modern birey yansımalarına  (LGBT) denen ve bir dernek adı altında kurulmuş bir grup insan, özgürlük mücadelesi veriyorlar modern ve seküler bir ifadeyle; cinsel yaşam özgürlük haklarını elde etmek için. Bu hak elde etme durumu toplumun doğrularıyla çeliştiği için toplumsal bir tepki meydana gelmiş durumda. İnsanların inanç hassasiyetleri ve dinin eşcinsel lik yorumu bu durumun lanetlenmesi ve bazı kavimlerin bu sebepten helak edilmesi gibi lafızlar insanları tedirgin eden bir durumdur. Bu anlamda Eş cinsellik konusu Hz Lutun peygamber kısası bölümünde ele alınmıştır.

Muhafazakar- İslamcı halkın, muhafazakar hükümet yetkililerinin Lut kavminde ki gibi eşcinsel yönelim tercihine tepki verip; dini vakıf vasfı ile kurulan evlerde yüzlerce erkek çocuğa tecavüz, taciz edilmesi ki buda eşcinsel yönelimin ''pedofili'' halidir. Aynı halkın ve yetkililerin bu çirkin fiile ciddi bir toplumsal tepki vermemesi ise düşündürücü.

Bazı diğer farklı çevreler ve siyasi parti örgütlerinin ise en temel haklarını değilde eşcinsel haklarını gündem konusu yapmaları ve bunun bir hak olduğu söylemeleri eş cinsel tercihe sahip bireylerin haklarının verilmesi gerektiği vurgusu bu durumun demokrasi ve özgürlükler anlamında elzem ve gerekli olduğu tavrı kafa karıştıran ve amacının dışına çıkmış bir eylem gibi durmakta.

Öncelikle bu ve bunun gibi örneklerden yola çıkarak şu söylenebilinir: Türkiye'de dini vakıf adı altında oluşturulmuş evlerde erkek çocuklara öğretmenleri ve diğer elemanlarca taciz, tecavüz edilmesi ellerinden düşürmedikleri kuranda, ağızlarında sakız yaptıkları yaratıcı hangi ayetinde bu duruma izin verdi ki böyle korkusuzca bu fiili işleye bildiler.

Yüzde 99 Müslüman denilen bir ülkede Türkiye'de bu ve benzeri fiillerin olması sözde abdestli, ağzı niyazlı halkın bu çirkin günaha tepki vermemesi ahlaki bir duruşmudur. Türkiye'de duymaktan bıktığımız yüzlerce erkek çocuk, kız çocuk, kadın ve hatta hayvan tacize, istismara, tecavüze maruz kalırken bu kötü fiili yapanlara devlet bazında; hukuki olarak ciddi bir ceza veyahut yaptırım uygulanmazken, bu duruma halkın üstelik bu halkın çoğunluğunun muhafazakar- İslamcı sözde ''ağzı dualı, alnı secdeli, kısa tabirle dini bütün'' oldukları halde ciddi bir tepkisi yokken, hükümet yetkililerin dini argümanları bol keseden kullanıp uygulamada ise herhangi ciddi bir icraatı görülmezken yapılan organize haksızlıklara tepki verilecek yerde eş cinsel tercih yürüyüşü yapmak çok fazla bencil durmuyor mu?

Bu kadar mı acil, ihtiyaçlı bir durum eşcinsellere özgürlük gelmesi. Eşcinsellere özgürlük hakkı verilince toplumda, hukukta, siyasette meşrulaşınca tecavüze uğrayan savunmasız çocuklar çıkacaklarmı yaşadıkları travmanın içinden? birkaç insanın cinsel tercihine yapılacak meşru hareketler güneşin farklı doğması namı neden olacak?  tabii ki hayır o halde nedir bu vaveyla bu bağırış. insanla hayvanı bir birinden ayıran özellik olan akıl ve aklın sonucunda geliştirilen ahlak bu kadar mı çürümüş.  insan düşünemez hale gelmiş.

Bir kenarda sakince özel hayatınızı yaşamak varken neden bunu toplumda çığlık atarak gündemi meşgul ediyorsunuz. tercihinizse evet tercih sizin istediğiniz gibi kendi sınırlarınız içinde özgürce tüketin hayatınızı. Ama kimseye duyurmadan rahatsız etmeden, yaşayın tercihlerinizi. insanların burnunun ucuna oturup bağırıp, toplumu provoke edip haklarımızı arıyoruz demek hiç de masum bir davranış olarak durmuyor ve üstelik insanlar meşru evliliklerindeki özel hayatlarını konuşmaktan imtina ederken sizi böyle yüzü kızarmaz hale sokan nedir.?

sorgulamadan üzerine yumulduğunuz bu durumun sebebi modernlik ve sınırsız olduğunu zannettiğiniz özgürlük anlayışı mı?

Öncelikle şu gerçeği bilmek lazım başkalarının özgürlüğünü kısıtlayan özgürlük özgürlük değildir. Özgürlük nedir? kimseyi rahatsız etmeden yaşayabilmektir. Dini literatürdeki ismi günah olan eylemi toplumla paylaşıp ortak aramamaktır. işlediği günahı meşrulaştırmak için ilkel benliğini kullanıp ajitasyon (kışkırtma)yapmamaktır.
           
Hülasa; Gerçek özgürlük düşünen akılcı bireylerin işidir. Sınırsız özgürlük olunca toplumda düzensizlik baş gösterir ve insan denen varlığın ruhunda tatmin olmaz yaralar açar ve bu tatminsizliğin sonu genelde uçurumdur.  Buna özgürlük denmez kargaşa nedir.

Üstelik cinsel yaşam tercihindeki özgürlük, diğer cinsi durumlara da kapı aralamış olmaz mı? toplumda bu kadar gizli,bastırılmış,farklı türlere bürünmüş sapkınlık varken örneğin: muhafazakar- İslamcı görünümlü, modern görünümlü maskeli sapkınlıkları da normalleştirip, düşüncede meşru hale getirmez mi? o halde pedofili, Zeofili, Nekrofili ensest, tecavüz, istismar ve diğer cinsel sapkınlıklara, yönelimlere de sınırsız özgürlük gelsin herkes özgür ve eşit olsun. Özgürlüğün sınırları kalksın. toplumsal doğru bu olacak ise.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder