Follow Us @bedelencu

1 Nisan 2022 Cuma

NEVRUZ VEYA NEWROZ YÂDA NOWRUZ


 İlk defa olarak; 21 Mart baharın gelişini muştalayan, müjdeleyen bayramda diğer adlarıyla Newroz veya Nevruz kutlamasında bulundum.

Yüzlerce yıldır insanlar bu kutlamayı farklı coğrafyalarda, çeşitli ritüeller – ayinler ve farklı isimler ile kutluyorlar.

Newroz. Nowruz, Nevruz gibi.

Açıkça herhangi bir isim takıntım yok.

Newroz kutlamasına gitmeden önce poğaça, kek. Sarma. Dolma yapıldı. Hatta termosta çayda düşündüm, cay nevroz alanına bırakılmaz diye vazgeçtik.

Alana gittik bir kaç güvenlik barikatında ayrıntılı aramadan sonra, değil cay yaptığımız pastalarında içeri alınmayacağı söylendi.

Getirdiğimiz yiyecekleri araca bıraktık ve zorda olsa alana girdik,

Nevroz kutlama alanına giderken tedirgin bir şekilde gitmiştim.

Tedirginliğimin birçok nedeni var elbette! örneklersek: siyasi bir partinin propagandasının yapıldığı, slogan atıldığı, bir miting havasında gerçekleşmesi, eğlence için katılmak istendiğinde dahi bir militan gibi görülmesi, Nevroz kutlamalarının üzerinde yapılan sansasyonel tartışmalar Nevroz’a gidenlerin Terörizm ile yaftalamaları gibi sebepler ve…

Sosyal medyanın yaygınlaşması ile önüme ara ara çıkan 1992 Cizre Nevrozu. Yoksul, eğitimsiz, köylülerin Özel hareket timlerince üzerlerine mermi yağdırılarak nobranca kovalanmaları ve gözaltına alınmaları, gözaltı yapılanların bazılarının faili meçhul olarak yok edildiği söylenceleri.

Hatta daha önceki Newroz kutlamalarında bomba patlamaları, Newroz kutlamalarına giden 23 yaşındaki Malatyalı Kemal Korkut adli gencin Polis kurşunuyla yâri çıplak halde öldürülmesi ve daha birçok benzer kötü, ürkütücü, küçük düşürücü haller ve görüntüler den kaynaklı mesafeli durduğum bir etkinlikti Newroz kutlamaları.

21 Mart ta Diyarbakır’da bulunmamdan dolayı toplumsal hareketliliği bol olan bu etkinliği kaçırmak istemedim.

Karşılaştığım manzara;

Suçlu arayan gözleriyle üst araması yapan, asık suratlı, sinirli, gergin güvenlik görevlileri.

Bu elbise, bu şalvar, bu renk, bu bakış uygun değil giremezsin gibi gergin iletişim! Bunun karşılığında kızan, tepki veren o anda örgütlenip slogan atan bir halk ve sonrası; üzerlerine biber gazi boca edilen, onurları ile oynanan küçük düşürülen, kışkırtılan Türkiye Cumhuriyeti halkı, kadını, çocuğu, yaşlısı ve genci ile “ülke” vatandaşları.

Dikkat edilirse Newroz veya Nevruz deyince bayram, tarih, Kültür, doğa,  bereket, mutluluk, doğanın yeniden dirilisi, coşku ve heyecan dan bahsetmedim.

Çünkü bizim yasadığımız ülkede adi Newroz olan,( Nevruz olana değil) etkinliğe katilim sağlayanlara suç işliyorlarmış gibi tavır alınır. Medya da bu yönlü bir intiba yaydığı için, insanlar bu etkinliğe giderken düşünmek durumunda kalıyorlar, gidersem nasıl görülürüm, ne yaşarım diye.

Öyle ki; “Nevruz” diyenler vatansever, zararsız, ulusalcı görülürken. “Newroz” diyenlere tehlikeli elemanlarmış gibi bir ayrım ve yaftalama var.

Nevroz bölücü Kürtlerin, Nevruz devletin ve devletini çok sevenlerin bayramı olarak görülür.

Zihinlerde ikiye bolünmüş bir toplum var maalesef.

Tüm bu itiş kakış içinde Şöyle bir görüntü hayal ettim; bir an! Nevroz kutlama alanına girenlere; güler yüzlerle hoş geldiniz diyen güvenlik görevlileri ve bunun karşılığında neşelenen, mutlu olan daha fazlasıyla selam veren ülke insanları.

Yeni bir yılın başlangıcını işaret eden Newroz ’un kökeni eski İran'a dayanır. İrani halkların Yeni Yılı olarak da bilinen Newroz 3.000 yıldan fazla bir süredir baharın karanlığa karşı zaferi olarak görülüyor.

İrani bir din olan Zerdüştlükte bir bayram günüdür. 

Demirci Kawa Efsanesi, İrani mitolojide acımasız yabancı hükümdar Zahhāk'a isyan eden mitolojik kahramanın öyküsüdür.

Hikâye, Fars şair Firdevs’inin en önemli eseri olan Şehnamede yer alır.

Yine Cizre'de 1450/1451 yılında yaşanan ve 17. yüzyıl sonunda Ahmed-i Xani tarafından manzum bir eser olarak yazıya geçirilen destansı aşk öyküsü Mem ile Zîn, de baharın müjdecisi olan Mart ayında bir Newroz günü tanışıp âşık olurlar.

Newroz ‘un Nevruz olarak Türklerin yeniden tarih sahnesine çıkışını, yeni bir yılın başlamasını ifade eden bir gün olarak ta yorumlandığı ve son yıllarda devlet erkânı tarafından kutlanmaya çalışıldığı da görülmektedir.

Görüldüğü gibi Newroz veya nevruz baharın gelişini yeniden dirilisi, doğusu, bolluğu, bereketi, yasamı, birlik ve beraberliği, hoşgörüyü kutlamak için yapılan bu şenlik, Karanlığa karşı isigin, Kötülüğe karşı iyiliğin zaferini anlatan bir kültür ve doğa bayramıdır.

Asil amacı mutluluğu, aşkı, dirilisi, doğuşu, bereketi anlatmak olan bu bayram maalesef ülkemizde bereketsizliğin, agresyonun nefretin, kışkırtmanın, sloganların. Kötülüğün alanı imiş gibi çatışmalar ile yürütülüyor.

Güzelliklerin geldiğini haykırmak için kutlanan, kadim. Ortadoğulu, irani bu bayramı, kimler kanın, gözyaşının, bereketsizliğin, bölünmüşlüğün sembolü haline getirdi?

Dünyevi adalet ağır aksak ilerleye dursun…

Bu kötülüğün vebali, bu sucu isleyenlerin üzerinedir. Ve inanıyorum ki aydınlık zifiri karanlığı yenecektir.

Hakikatin adaletiyle…

Newroz Piroz be!

Nevruz kutlu olsun!

1 yorum:

  1. Yalnız, newroz irani halklar değil ari/Aryan halklarının bayramıdır.

    YanıtlaSil